MAHKEMESİ : ÇANKIRI SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/10/2013NUMARASI : 2010/1710-2013/1116Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.Davacı, kayden malik olduğu 2448 parsel sayılı taşınmaza komşu 4600 parsel maliki davalının, yapılaşmak, tel örgü çekmek ve çukur açmak ve pis sularını arazisine akıtmak suretiyle haksız yere müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı Ünal'ın davacı aleyhine çekişme konusu taşınmaz hakkında 05.09.2012 tarihinde tapu iptal ve tescil istekli Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın 2012/306 E., 2013/175 K., sayısı ile retle sonuçlandığı ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, anılan dosyada bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ekli krokide 2448 parsel sayılı taşınmaza tel örgü çekmek suretiyle 11,43m2lik bölümüne tecavüzün tespit edildiği, eldeki davada ise bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ekli krokide ise 2448 sayılı parselin "A" harfi ile gösterilen 29,15 m2lik alana tecavüzünün saptandığı anlaşılmaktadır.Ne var ki; mahkemece, davacının taşınmazına pis su akıtıldığı iddiası bakımından bir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi davacı taşınmazına bir tecavüz olduğu sabit ise de tapu iptal ve tescil davasında düzenlenen kroki ile eldeki davada düzenlenen krokiler arasındaki çelişki üzerinde durulmuş değildir.Hâl böyle olunca, mahallinde 3 uzman bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak davacının kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmaza, davalının ne kadar müdahalesinin olduğu hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması tapu iptal-tescil davasında düzenlenen rapor ile eldeki davada düzenlenen rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, ayrıca davalının davacı taşınmazına pis su akıtıp akıtmadığının belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.