Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12832 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11353 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: BURDUR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/07/2006NUMARASI: 2004/529-116Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki olduğu .parsel sayılı taşınmaza,davalının taşkın yapılaşmak ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı ve dahili davalı, iyiniyetli yapı maliki olduklarını,davacının taşınmazını satın alırken mevcut durumu bildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlar,savunma yoluyla temliken tescil veya irtifak hakkı tesisi isteğinde bulunmuşlardır.Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;kayden davacıya ait ..parsel sayılı taşınmaza,komşu parsel maliki olan davalıların,haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın taşkın bina yapmak ve bir bölümünü bahçe olarak kullanmak suretiyle tasarruf ettikleri belirlenerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davacının temyizine gelince;davacı dava dilekçesinde elatılan bölümle ilgili olarak bir yüzölçümü miktarı belirtmeksizin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Buna göre elatılan kısmın,keşfen belirlenen bölüm olacağında kuşku yoktur.Esasen teknik bilirkişi raporunda , yapının taşkın kısmının 92,79 m2,bahçe olarak kullanılan bölümün 129,28 m2 olduğu belirtilmiş ve mahkemece de elatılan toplam 222,07 m2 bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.O halde,davanın kısmen kabulü şeklindeki kararın doğru olmadığı ve buna bağlı olarakta yargılama giderlerinin taraflar arasında kabul ve ret oranına göre paylaştırılması ve ayrıca davalılar yararına avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmiş olması doğru değildir. Öte yandan,492 Sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesi ve 4.3.1953 tarih, 10/2 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında elatmanın önlenmesi ve yıkım davalarında dava değerinin elatılan taşınmaz değeri ile talep edilen ecrimisilin toplamından ibaret olacağı belirtilmiştir.Bu durumda, davacı yararına bu isteklerle ilgili dava değeri gözetilmek suretiyle nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücreti takdir ve tayinine karar verilmiş olmasıda isabetsizdir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlere hasren H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,20.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.