MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ(KAPANAN) 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2008NUMARASI : 2006/258-2008/66Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 1392 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından hile ile elinden alındığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava ,hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1392 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle kayden davalıya ait olduğu,ancak yargılama sırasında 20.10.2006 tarihinde satış suretiyle dava dışı M.'a temlik edildiği ve bu kişi adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HUMK'nun 186. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır.Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda HUMK'nun 186. maddesi uyarınca usulü işlemin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.