Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12784 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11226 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2012/333-2013/462Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi........................ raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Bilindiği üzere adli yardım, fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır.(HMK.334 – 340. md.) 6100 sayılı HMK'nin 336. maddesine göre adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden isteneceği, Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin ise bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılacağı düzenlenmiştir.Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337.maddesinde mahkemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği düzenlenmiş, 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen cümle ile de, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği düzenlemesi getirilmiştir.Yine, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonunda adli yardım talebi hakkında verilen kararlara karşı itiraz yasa yoluna gidilebileceği; buna göre adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceği, kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndereceği, itiraz incelemesi neticesinde verilen kararın kesin olacağı düzenlenmiştir../..Somut olayda, davacının adli yardım talebinin olduğu, yapılan zabıta araştırması sonucunda davacının düzenli gelirinin bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle 21/03/2013 tarihli ön inceleme ve tensip tutanağı ile davacının adli yardım isteğinin reddine karar verildiği, 01/4/2013 tarihli muhtıra ile 1.325,80 TL gider avansının yatırılmasının istendiği, davacı vekilince sunulan 27/6/2013 tarihli dilekçesi ile yeniden adli yardım talebinde bulunulduğu, Mahkemece, talebin itiraz olarak değerlendirilip, yukarıda belirtilen yasa maddesi gereğince işlem yapması gerekirken, 03/7/2013 tarihli derkenar yazısı ile bu konuda daha önce karar verildiğinden bahisle adli yardım talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca; adli yardım hususunda kanunda belirtilen itiraz yasa yoluna gidilmeksizin, davacının gider avansından sorumlu tutularak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.