Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12783 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13136 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/05/2015NUMARASI : 2013/301-2015/193Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....................'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, 3944 parsel sayılı taşınmazın 2/4 arsa paylı zemin kat 1 nolu meskenin paydaşı olduğunu, kat irtifakından kat mülkiyetine geçiş sonrasında anılan bağımsız bölümünün paydaşı olması gerekirken, davalı Seval' in tek kayıt maliki olarak göründüğünü, hatanın idareden kaynaklandığını ileri sürerek, tapu kaydının düzeltilmesini istemiştir.Davalı idare, davanın esas itibari ile mülkiyet değişimine neden olacağını, davanın tapu kaydında düzeltim olarak kabul edilmesi halinde mahkemenin görevsiz olduğunu ve uyuşmazlığın idari bir işlem ile çözülebileceğini, iki dava tipinin farklılık arz ettiğini ve farklı araştırma yöntemi ile çözülebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı Seval, davayı kabul etmediğini, olayda kusurunun bulunmadığını, yanlışlığın düzeltilmesini istediğini beyan etmiştir.Mahkemece; hatalı tescil ve satış işlemleri ile kayıt yanlışlığının meydana geldiği, bilirkişi raporu ile davacının paydaş olduğunun açıklığa kavuşturulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; mahkemenin kabulünde olan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değerinden ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. ./..Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK'un 409.maddesinde (6100 sayılı Yasanın 150. maddesi) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Hâl böyle olunca; dava konusu taşınmazın keşfen saptanacak değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru yerinde değildir.Davalının temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.