MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2014NUMARASI : 2014/148-2014/145Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .................. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı, malik olduğu 6693 ada 1 parseldeki 405/A blok 21 numaralı bağımsız bölümü davalının hiçbir hakkı olmaksızın işgal ettiğini ileri sürerek davalının el atmasının önlenmesi ile onbeş aylık dönemi kapsayan ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 6100 sayılı HMK.nun 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların sulh hukuk mahkemelerinin görevinde olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu çekişme konusu 6693 ada 1 parseldeki 405/A blok 21 numaralı bağımsız bölümü 06/09/2011 tarihinde satın alma suretiyle edindiği, eldeki davanın 29/11/2012 tarihinde açıldığı, davacının mahkemeye sunmuş olduğu 30/09/2013 tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmazını 02/08/2013 tarihinde yani yargılamanın devamı sırasında dava dışı Hasan Uçar adlı şahsa devrettiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, sıfat tarafların davanın konusu olan hak ile bağlantısını ifade etmekte olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK.'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Bu hükme göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. ./..Özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125.maddesi, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir.Ne var ki; somut olayda davacı adına 6693 ada 1 parselde kayıtlı 405/A blok 21 numaralı bağımsız bölüm yargılama sırasında el değiştirmiş,yeni malikin davaya katılmadığı görülmüştür. Mahkemece 6100 sayılı HMK'nun 125. (1086 sayılı HUMK.'nun 186.) maddesinin öngördüğü usuli işlemlerin uygulanmasının gerekeceğinde kuşku yoktur.Hâl böyle olunca: kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenleme gözetilmek suretiyle, HMK'nun 125/2.maddesi uyarınca yeni malike tebligat yapılması, davayı takip ederse işin esası bakımından karar verilmesi, etmezse HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekirken, değinilen yön gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.