Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12774 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7378 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2010NUMARASI : 2004/270-2010/644Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.Mahkemece, müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve taşkın yapının yıkımına, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; davacı A... Y...'ın 25.05.1995 tarih ve 2613 sayılı satış işlemi ile temlik ettiği dava konusu 342 ada 7 parsel sayılı taşınmazı 06.08.2004 tarih ve 9801 yevmiye numaralı satım sözleşmesi ile dava dışı İ. K.'a devrettiği anlaşılmaktadır.Dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 1086 sayılı HUMK.'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 186.madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125.maddesi 1086 sayılı Yasanın 186.maddesinden farklı olarak dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir.Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır. Hal böyle olunca, somut olayın özelliğine göre taşınmaz sicil kaydı kendisine devredilen İbrahim'e tebligat yapılarak onun huzuru ile davanın görülmesi ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda delillerinin toplanarak bir hüküm kurulması için karar bozulmalıdır.Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.