MAHKEMESİ: PERŞEMBE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/04/2006NUMARASI: 2002/212-94Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, Nisan ..T ... nolu, 8.10.2001 tarih ..nolu, 28.12.1970 tarih, sayfa .. nolu ve 7.1.1961 tarih ...nolu tapulu taşınmazların müşterek malikleri olduklarını, davalılar tarafından bitki örtüsü kaldırılarak yol açılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, kadim yaya yolunun genişletildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tapulu taşınmazlara elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davada dayanılan 28.12.1970 tarih .. nolu tapuda davacı M...nın, 7.1.1961 tarih .nolu tapuda davacılar S...ve A..A..'ın, 8.10.2001 tarihli tapuda da davacı M...'nın 2001 tarihli tapuda da davacı M.. pay sahibi oldukları, davalıların bu tapularda mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacılar, tapu ile maliki oldukları bu taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın elattıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.İddianın içeriğine göre, taraflar arasındaki çekişmenin dayanılan tapu kayıtlarının yerine uygulanıp, kapsamının belirlenmesi suretiyle çözüme kavuşturulması gerekeceğinde kuşku yoktur.Bilindiği üzere; harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi,gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi,ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı,usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan,dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağınınsağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde dayanılan tapu kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi, bu belirlemede Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.7.2001 tarih, 1998/137 E-2001/239 Karar sayılı dava dosyasının gözetilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.