Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12734 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8706 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: DİDİM(YENİHİSAR) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2012NUMARASI: 2011/188-2012/268Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 5 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, davalının taşınmazı önceki malik Hazineye ecrimisil ödemek suretiyle kullandığını, davacıya intikal ettiğini bu davanın açılması ile öğrendiğini savunduğu, mahkemece 27.10.2011 tarihinde yapılan keşif sonucunda, davalının 5 parsel sayılı taşınmazın 1968 m²'lik kısmını tel örgü ile çevirerek inşaat malzemesi depo alanı olarak kullandığı, 33 m²'lik kısmına da tek katlı yığma karkas bir yapı inşa ettiğinin tespit edilerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir.Ancak, davalı vekili 20.03.2012 tarihli oturumda, davalının taşınmazı boşalttığı, kulübe olarak tabir edilen yeri de yıkarak enkazını kaldırdığı, men kararı verilmesine gerek olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmadan, keşif tarihi itibariyle davalının taşınmazı kullandığının sabit olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, davanın devamı sırasında elatma olgusuna son verilmesi halinde elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin konusuz kalacağı açıktır. Bu durumda mahkemece savunmanın gerçekliğinin araştırılıp saptanması ve sonucuna göre gerçekten elatmaya son verilidiğinin anlaşılması halinde elatmanın önlenmesiyle yıkım istekleri hakkında dava konusuz kalacağından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, savunma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi doğru değildir.Kabule göre de, davalının bilirkişi raporuna itiraz ettiği gözetilerek, tapuda tarla vasfında gözüken taşınmazın işgalli kısmının değerinin tespiti bakımından gerekirse yeniden rapor alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, soyut ve genel ifadeler içeren rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.