Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12728 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11204 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : İZMİR 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/06/2006NUMARASI : 2002/42-281Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden maliki bulundukları ... ada .. nolu imar parseline davalının bina yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek binanın yıkımına ya da 3.000,00 YTL arsa bedelinin tazminine karar verilmesini istemiştir.Davalı, çekişme konusu taşınmazı 1987 yılında harici satış sözleşmesi ile satın aldığını, malikin ölümü ve imar uygulaması sonucu davacıların miras bırakanı adına tescil edilmesi nedeniyle devrini alamadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 3194 sayılı imar yasasının 18. maddesi uyarınca imar uygulamasına göre malik olan davacıların davalıya ait binanın bedelini ödemedikçe elatmanın önlenmesi ya da pay isteminde bulunamayacakları gerekçesi ile yıkım isteminin reddine, tazminat isteminin ise atiye bırakılmasına karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ’ raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, imar parselindeki yapının yıkımı, olmadığı takdirde temliken tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece yıkım isteğinin reddine, tazminat isteminin atiye bırakılmasına karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu .. nolu imar parselinin 4 sayılı kadastra..parselden geldiği, anılan parselde dava dışı H... adlı kişinin paydaş olan Veli’den zemine bağlantılı olarak haricen pay satın aldığı, ondanda yine haricen satış sözleşmesi ile davalı M...’in edindiği, daha sonra yapılan imar uygulamasında binanın bulunduğu kısmın müstakil imar parseli olarak davacıların miras bırakanı Z..adına yazıldığı ve sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Öte yandan davalının TMK nun 724. maddesi uyarınca açmış olduğu temliken tescil davasının da reddedilerek kesinleştiği 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2003 tarih 1082/1133 Esas-Karar sayılı kararı ile sabittir.Davalının çekişme konusu taşınmazın öncesini teşkil eden kadastral parselde mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı tartışmasızdır.Koşullarının bulunması halinde harici satıştan kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiine karşı ileri sürebileceği, ona yönelik hak talebinde bulunabileceğı kuşkusuzdur. Öyleyse davacıların bedelinin ödenmesi kaydıyla taşınmazın mülkiyetinin karşı tarafa intikaline dair isteklerinin atiye bıraktıkları gözetilmek suretiyle yıkım isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.