MAHKEMESİ: KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/04/2011NUMARASI: 2007/157-2011/121Yanlar arasında görülen tapu iptali ve kadastral parselin ihyası davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Karaisalı Belediye Başkanlığı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptal ve kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar, 156 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısım davalılarla birlikte miras bırakanlarına ait olduğunu, davalı Belediyenin 1989 yılında yapmış olduğu imar uygulaması sonucu, oluşan imar parsellerinin yanısıra taşınmazın bir kısmının DOP olarak kesildiğini, bir kısım yerin imar yoluna, bir kısım yerin ise kamulaştırma işlemi olmadan Karayollarına bırakıldığını, açılan dava sonucu Adana 1. İdare Mahkemesi'nin 1995/307 Esas, 1996/1501 sayılı karar ile imara dayanak idari işlemin iptal edildiğini, imar öncesi duruma dönülmesi hususunda belediyeye yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, öte yandan mahkeme kararı ile miras bırakanları M...V... Ç...'nun payının mirasçıları adına payları oranında teciline karar verildiğini, ancak imar işlemi sebebi ile infaz edilemediğini ileri sürerek, imar parsellerinin tapusunun iptali ile DOP olarak kesilen ve yola bırakılan kısımlarda dahil olmak üzere kadastral parselin ihyası, paydaş Vehbi'nin payının mirasçıları adına tescili istekli eldeki davayı açtıkları açmışlardır.Gerçekten de; 156 ada 1 nolu kadastral parselin bir kısmının imar uygulamasına tabi tutularak çekişme konusu imar parsellerinin oluştuğu, ancak davacı P... tarafından idari yargıda açılan dava neticesinde imara dayanak işlemin iptal edildiği ve Danıştay incelemesinden geçerek 26.06.1995 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Bilindiği üzere; kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, kadastral parsellerin kapsamında kalan ve iptale konu edilen imar parsel yada parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Somut olaya gelince; ihyaya konu taşınmaz içerisinde kalan imar yolu ile ilgili olarak, Karaisalı-Karsantı İl yolu içerisinde kaldığı gerekçesi ile Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 06.05.1986 tarihli kamulaştırma kararının bulunduğunun ileri sürülmüş olması karşısında sözkonusu idare davada taraf olarak yeralmadığı gibi, teknik bilirkişi İbrahim Barukçu tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu eki olan 06.04.2011 tarihli krokide (B) hafi ile gösterilen 339 ada 5 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin de yeralmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; Karayolları Genel Müdürlüğü ile 339 ada 5 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin davada yeralmalarının sağlanması, taraf teşkiline ilişkin usulü eksiklikler giderildikten sonra işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Belediye vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.