Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1263 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12042 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: ELAZIĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/06/2008NUMARASI: 2007/59-2008/216Taraflar arasında görülen davada;Davacı, yenileme çalışmaları sırasında tesis kadastrosunda 342 nolu parselin ifrazı ile davalıların murisi adına tescil edilen 2382 nolu ifraz parselinin 700 m2 olarak tescil edilmesi gerekirken, alanı düzeltilerek 3870 m2 ye çıkartıldığını, daha sonra da ifrazlar yoluyla oluşan 203 ada 1 ve 2 nolu parsellerin davalıların murisine ait olarak gözüktüğünü, 203 ada 1 parselin aslında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürüp, 203 ada 1 nolu parselin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.Davalı A., dava konusu yerde Hazinenin bir hakkının bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, yanıt vermemiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın tashihine Tapulama Müdürlüğünce karar verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazı da içine alan 342 nolu kadastral parselin 12.3.1953 tarihinde kadastro tespitinin yapılıp kesinleştiği, daha sonra kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek 2380, 2381 ve 2382 nolu parsellere bölündüğü, 2380 ve 2382 sayılı parsellerin tapu malikleri üzerinde bırakılıp, 2381 sayılı parselin kamulaştırıldığı, tapu sicilinde yüzölçümü 700 m2 olan dava konusu 2382 sayılı parselin 17.1.1968 tarihinde tashih yoluyla yüzölçümünün 3870 m2 ye çıkartıldığı ve 13.1.1969’da yapılan ifraz işlemi ile 2432, 2433 ve 2434 sayılı parsellerin meydana geldiği ve 2433 sayılı parselin kamulaştırıldığı, 2432 ve 2434 parsel sayılı taşınmazların davalıların miras bırakanı olan önceki malik adına tescil edildiği, 21.3.2006 tarihinde yapılan yenileme kadastrosu ile 2432 parselin 203 ada 1 parsel, 2434 parselin 203 ada 2 parsel olduğu, davacı idare tarafından yolsuz tescil suretiyle oluştuğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğu iddiası ile 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Gerçekten de; ifrazdan önce kadastral 342 parsel sayılı taşınmazla ilgili herhangi bir davanın bulunmadığı sabittir. İfrazdan sonra, önceki kadastral parselin sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapu malikinin idareye başvurusu üzerine Kadastro Müdürlüğünün Tapu Sicil Muhafızlığına yazdığı yazı ile 2382 nolu parselin 700 m2 olan miktarı kadastral sınırlar değiştirilmek suretiyle 3870 m2’ye çıkartıldığı bildirilmiş ve sınırlarda buna göre düzeltilmiştir. Bu düzeltmeden sonra da ifraz görerek 2432, 2433 ve 2434 nolu parsellerin oluşturulduğu ve 2432 nolu (yenilemeden önceki) parselin dava konusu edildiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; kesinleşmiş bulunan tapu kayıtlarının sınırlarının ve miktarlarının (haritasının) değiştirilmesinin ancak mahkeme kararı ile mümkün olabileceği tartışmasızdır. Öyleyse, Tapu Sicil Müdürlüğünün yasal dayanağı bulunmayan işlemler sonucu mahkeme kararına dayanmayan yüzölçümünün arttırılması ve haritasının buna göre düzenlenmesi işlemi ile tesis edilen sicil kaydı yolsuz tescil niteliğindedir.Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile red kararı verilmesi doğru değildir.Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.