MAHKEMESİ: ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/03/2012NUMARASI: 2011/262-2012/289Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen tavzih kararı davalı N... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tavzih istemine ilişkindir.Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan M...'ün kayden maliki olduğu 433 parsel sayılı taşınmazı 1/2'şer payla oğlu olan davalılar N... ve N..'ye, 1465 parseli ise davalı N...'ye 04.06.2010 tarihinde satış suretiyle devrettiği, davacının anılan devirlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, muris M...'ün 14.01.1996 tarihinde öldüğü ve geride mirasçı olarak davacı oğlu F..., davalı olan çocukları N... ve N...ile dava dışı çocukları A..., S..., H..., N..., Y.., F... ve G...'ün kaldıkları, dava dışı Y..., G..., A... ve S...'in eldeki davada çekişme konusu 433 ve 1465 parsellerin de içerisinde bulunduğu 6 parça taşınmaz hakkında muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal ve tescil davası açtıkları, yargılama sonucunda miras payları oranında davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 07.12.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 28.03.2012 tarihinde kabulüne karar verildiği, ancak dava konusu 1465 parsel hakkında hüküm kurulmadığı, verilen kararın temyiz edilmeden 22.06.2012 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 07.08.2012 tarihli dilekçesinde unutulan dava konusu 1465 parsel hakkında tavzih talebinde bulunulduğu ve mahkemece 14.12.2012 tarihinde tavzih kararı verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, tavzih 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 455 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 305 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi isteyebilir, ancak hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.Somut olayda verilen karar kesinleşmiş olup kararda 1465 parsel hakkında hüküm kurulmamışken, tavzih yoluyla hüküm genişletilmiş ve değiştirilmiştir. HMK'nın ilgili maddelerine göre bu mümkün değildir.Hal böyle olunca, tavzih isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalı Necati'nin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.