Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12595 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8565 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/06/2008NUMARASI: 2008/144-2008/206Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 349 parselin davalıya, komşu 350 parselin ise davalılara ait olduğu, davacının, taşınmazının yaklaşık 800 m²'lik bölümüne davalıların haksız yere müdahale ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, iki kez keşfe gidilmiş, ilk keşif sonrası iki fen bilirkişisinden elde edilen bilirkişi raporunda; davalıların davacıya ait 350 nolu parsele 713,55 m²'lik tecavüzlerinin bulunduğu, ikinci keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda ise, davalıların davacıya ait taşınmaza 1426 m²'lik tecavüzlerinin mevcut olduğu bildirilmiş, mahkemece ikinci rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; hükme esas alınan son bilirkişi raporunda, aradaki fark??n taşınmazların yer aldığı paftanın grafik yöntemle yapılmış olması, zeminde yapılan ölçüler ile çevre parsellerin irtibatının yapılış yönteminden kaynaklandığı belirtilerek ilk rapor irdelenmiş ise de; her iki bilirkişi raporunun da hassas ölçüm neticesinde düzenlendiği ve raporda ölçü noktalarının gösterildiği, buna rağmen belirlenen tecavüz miktarları arasında fahiş fark bulunduğu dikkate alındığında bu açıklamanın raporlar arasındaki çelişkiyi gidermeye yeterli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.O halde; yerinde konusunda uzman harita mühendisi olan üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığı ile yeniden keşif yapılması, ilk iki raporun bu heyetçe değerlendirilmesi, çelişkilerin neden kaynaklandığının irdelenmesi, tecavüzlü miktarın duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken çelişkili raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalılar vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.