Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12594 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8586 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/10/2012NUMARASI : 2007/203-2012/309Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı C... S... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davaya konu 399 parsel sayılı taşınmaz dışındaki tüm taşınmazların mirasbırakandan davalıya intikal ettiği, murisin taşınmazlarını erkek çocukları arasında paylaştırdığı, kız çocuklarına ise herhangi bir taşınmaz vermediği, davalının da taksim savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile 399 parsel dışındaki taşınmazlar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve dosya içeriğinden; miras bırakan M... S...'nın 26.07.2007 tarihinde öldüğü, geride 19 mirasçısının kaldığı, davacılar A... ile E...'nin murisin kızları, E...'in ise muristen önce ölen kızı M...'den olma torunu olduğu,davaya konu edilen K... Köyü 11895, 11896 ve 11898 parsel sayılı taşınmazların ifraz öncesinde 3837 parsel sayılı taşınmaz olarak mirasbırakan M... S... adına kayıtlı iken murisin anılan taşınmazı 16.06.1993 tarihinde dava dışı N... A...'ya satış suretiyle temlik ettiği, bu kişinin de 13.03.1997 tarihinde yine satış suretiyle davalı C... S...'ya anılan taşınmazı temlik ettiği , ifraz suretiyle oluşan davaya konu parsellerin halen davalı adına kayıtlı olduğu, çekişmeli diğer taşınmazlar 101 ada 7, 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar ile 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 01.04.2005 tarihinde yapılan tespitle ceddinden intikalen ve taksimen 20 yılı aşkın süredir davalının zilyetliğinde bulunduğundan bahisle senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; mirasbırakan tarafından ara malik kullanılmak suretiyle devredilen 3837 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 11895 , 11896 ve 11898 parseller bakımından davalıya yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun saptanarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki; çekişmeli diğer taşınmazlar olan 101 ada 7, 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar ile 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde miras bırakan M... S... adına tapuda kayıtlı olmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Anılan taşınmazların kadastro tespiti sırasında 2005 yılında belgesizden davalı C... S... adına tespit edilerek çap kayıtları oluşmuştur. Bir bakıma taşınmazların öncesinde muris M... S...'ya ait olduğu ve onun tarafından davalı C... S...'ya devredildiği kabul edilse dahi, evveliyatlarının tapuda kayıtlı olmaması sebebiyle somut olayda 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır. Böylesi yapılan bir temlikin, koşullarının varlığı halinde TMK.nun 560 ilâ 571. maddelerinde öngörülen tenkis hükümlerine tabi olacağı açık olup, davada tenkis isteği de bulunmadığına göre muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan husus gözetilmeksizin yazılı şekilde bu taşınmazlar bakımından da davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.Davalının temyiz itirazı yukarıda değinilen nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.