Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12570 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8354 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2012/165-2013/186Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, paydaşı oldukları çekişme konusu taşınmazların tamamının davalı kardeşleri tarafından kullanıldığını, kendilerine herhangi bir bedel ödenmediği gibi kullanımlarına da engel olunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar; yargılama sırasında bir kısım davacılar davalarından feragat etmişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazların bir kısmını hiç kullanmadığını, bir kısmını ise davacıların ecrimisil talep ettikleri dönemde kullandığını, kalan taşınmazları ise ecrimisil istenen dönemlerden önce kulllandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacılarla birlikte paydaşı olduğu taşınmazları ekip biçerek ve sair surette kullandığının denetime elverişli bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Çekişme konusu 12 adet taşınmazda davacılar,davalı ve dava dışı kişinin kayden pay sahibi oldukları sabittir. Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil isteyebilir. Ancak, kural olarak intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Somut olayda, davalının davacılar ile birlikte paydaşı olduğu taşınmazların bir kısımını haksız olarak kullandığı, ayrıca taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğu gözetildiğinde, paydaşlar arasında intifadan men olgusunun gerçekleştiği saptanmak suretiyle paya vaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.Hemen belirtmek gerekir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yukarıda açıklanan ilke ve esaslara uygun olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece davalının savunması üzerinde durularak davalının kullandığı taşınmazların ve dönemlerinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi dava dosyasının getirtilmesi,tarım müdürlüğünden getirtilecek verilere göre bilirkişilerden yukarıda açıklanan esasları içerir ve davalının savunması da dikkate alınarak belirlenecek durum karşısında yeniden rapor alınması ve sonucuna göre ecrimisil konusunda bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.