Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8247 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KIRKAĞAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2013/152-2013/257Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece; çekişmeli taşınmazın mülkiyeti davacı banka tarafından ihale anında kazanılmış ise de İcra İflas Kanunu'nun 135. maddesi uyarınca yapılan ihtarın tebliğinden itibaren 15 gün sonrasından itibaren ecrimisil istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalının bankadan aldığı kredi borcunu ödememesi üzerine davacı bankanın 12/02/2009 tarihinde, Soma İcra Müdürlüğünün 2009/760 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, bahçeli ev vasfındaki, 3187 parsel sayılı taşınmazın davacı banka tarafından 15/01/2010 tarihinde ihale yoluyla satın alındığı ve ihalenin itiraz edilmeksizin 10/02/2010 tarihinde kesinleştirildiği, 29/06/2011 tarihinde İcra İflas Kanunu 135/2. maddesi gereğince davacı tarafından davalıya tahliye emri gönderildiği, muhtıranın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde tahliyesinin istenildiği, tahliye emrindeki sürenin 14/07/2011 tarihinde dolduğu, eldeki davanın ise 30/05/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı banka; cebri icra yoluyla 15/01/2010 tarihinde satın aldığı taşınmazda davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın oturmaya devam ettiğini ileri sürerek ihalenin kesinleşmesinden itibaren işleyecek ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki; İcra iflas Kanunu'nun 134/1. ve TMK'nın 705. maddesine göre cebri ihale ile tescilden önce mülkiyetin alıcıya geçeceği ve ihalenin kesinleşmesi ile nef'i ve hasarın alıcıya ait olacağı kuşkusuzdur.Öte yandan; ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği tazminattır. Bir başka deyişle; kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır. Açıklanan bu tanıma göre, bir taşınmazı haksız olarak kullanan ya da başkasına kullandıran kişinin ecrimisille sorumlu olacağı açıktır.Somut olayda; davalının, davacı bankadan kullandığı kredinin ödenememesi üzerine alacaklı (davacı) banka tarafından yapılan icra takibi sonucunda 10/02/2010 tarihinde ihalenin kesinleştiği, ihalenin kesinleşme tarihinden itibaren davacı bankanın malik durumuna geçtiği, dolayısıyla işgal tazminatı isteme hakkının doğduğu, başka bir deyişle davalının ihalenin tarafı olduğu, alacaklı bankanın icra takibi sonucu cebri ihale yoluyla davacı banka adına ihalenin kesinleştiğinden haberdar olduğu, dava konusu yerde tescil tarihinden sonra oturmasının haksız işgal teşkil ettiği, davalının taşınmazı kullanmasının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı açıktır.Hal böyle olunca; ihalenin kesinleşmesinden itibaren davalının taşınmazı haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı gözetilerek belirlenecek ecrimisilin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.Kabule göre de; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ecrimisil talep edildiği halde faiz konusunda olumlu -olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerdindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.