Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12551 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4288 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/10/2010NUMARASI : 2010/18-2010/365Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu kat irtifakı kurulu 4113 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, davalıların kayıttan kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı gibi 01.04.2007 tarihinden itibaren çekişmeli taşınmazı ikamet olarak kullandıkları anlaşılmaktadır.Davacı, dava konusu 2 parselin bulunduğu taşınmaz üzerinde dava dışı olan yüklenici Ramazan Yavuzcan ile 08.09.2004 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, sözleşme hükümlerine göre dava konusu bağımsız bölümün yükleniciye ait olacağı ve 08.03.2007 tarihinde genel iskan ruhsatı alınmak suretiyle binanın teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak yüklenicinin 14.10.2007 tarihinde ölümü üzerine inşaatın genel iskan raporunun halen alınmamış olduğunu, davalıların ise genel iskanın alınmadığını bildikleri halde yüklenicinin ölümünden sonra 04.04.2008 tarihinde yüklenicinin mirasçıları ile gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi yapmak suretiyle taşınmazı satın aldıklarını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi amacıyla bundan ayrı olarak bir dava açtığını, sözleşmedeki 6 nolu bölümün proje değişikliği nedeniyle dava konusu 4 nolu bağımsız bölüme tekabül ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi istemli eldeki davayı açmıştır.Davalılar ise, davacı ile yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın yükleniciye verilecek taşınmazlardan olduğunu, bu nedenlede yüklenici ile 27.12.2004 tarihinde satım ön anlaşması yaptıklarını, anlaşma uyarınca ödemelerini yaptıklarını, yüklenicinin ölümü üzerine de mirasçıları ile gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, tapu kaydının devrinin sağlanması amacıyla tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, kişisel hakka dayanarak taşınmazı kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Öncelikle taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil dava dosyası ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali dava dosyaları getirtilip incelendiğinde, davalı M... E... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının Antalya Tüketici Mahkemesinin 2010/55 Esas sayılı dosyasında halen derdest olduğu, davacı tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali istemli açılan ve Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/418 Esas (eski numarası) sayılı dosyasında verilen kabul kararının Yüksek 15.Hukuk Dairesinin 12.12.2012 tarihli kararı ile “inşaatın tümü tamamlandığından sözleşmenin fesih edilmesinin mümkün olmadığı” belirlenmek suretiyle bozulması üzerine yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır.O halde; tüm dosya içeriğinden dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye bırakılan bölümlerden olduğu sabit olduğu gibi bu konuda taraflar arasında da bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bununla birlikte davanın esasını etkileyecek olan ve yukarıda esas numaraları belirtilen dava dosyaları çözümlenmeden işin esasının kararı bağlanması doğru ve sağlıklı sonuçlar vermeyecektir.6100 s. HMK'nin 165. maddesine göre; “ Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.”Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davalarının HMK'nin 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılması, kesin olarak karara bağlandıktan sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan tahkikatle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.