Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12526 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8587 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BURSA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/2745-2013/1149Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ........... evleri olarak adlandırılan projeden daire satın alarak, .... ada 9 parselde kayıtlı kat mülkiyeti kurulu taşınmazda kat malikleri olduklarını, davalıların ise anılan projenin yapıldığı yerde arsa malikleri olduklarını, sözkonusu sitede yüzme havuzları, güneşlenme terasları, tenis kortları, çocuk oyun alanları, oyun sahaları, araç yıkama sahaları, oyun salonları, restoran, sauna vb. bölümlerin bulunacağının vaat edildiğini, Yönetim planının 2. maddesinde de; ''Bu tür yerlerin tüm blok yapılarının ortak kullanımına tahsis edileceği, münhasır müşterek mülkiyete dahil ortak yerler olacağı,'' 9.3. maddesinde ise; ''Bu tesislerden elde edilecek gelirlerin site harcamaları için kullanılacağı, gelirlerin kat maliklerine Kat Mülkiyeti Yasası gereği arsa payları oranında yansıtılacağı'' hükümleri yeraldığı halde, aradan geçen uzun zamana rağmen bu tesislerin tamamlanmayıp kaba inşaat olarak bırakıldığını ve bu yerlerin ... Blok olarak adlandırılıp 1'den 9'a kadar bağımsız bölüm oluşturularak davalılar adına tescil edildiğini, bu durumun Kat Mülkiyeti Kanunu'na, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 26. maddesine ve yönetim planına aykırı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile arsa paylarının tüm kayıt maliklerine paylaştırılması suretiyle tapu kaydına ortak yer olarak şerh konulmasına karar verilmesini istemişlerdir. Bir kısım davalılar vekili, davanın tüm kayıt maliklerine yöneltilmesi gerektiğini, yüklenicinin edimlerini tam olarak yerine getirmediğinin Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/88 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğunu, davacıların ancak yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği takdirde dava hakkını kazanacaklarını, edim borçlusunun yüklenici olduğunu, onun da inşaatı terkettiğini, yükleniciden daire alan davacıların yüklenicinin halefi sıfatıyla hareket edebilmeleri için onun eksik bıraktığı edimleri tamamlamaları gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı F.. Ö.., savunma getirmemiştir. Mahkemece, davacıların yükleniciden daire satın alan konumunda oldukları, yüklenicinin edimini yerine getirmesi sonucunda onun haklarına halef olabilecekleri, öncelikle bu sorunun çözümlenmesi gerektiği, bu aşamada davalıların kötüniyetli davranışlarından söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.11.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat O. I. ile temyiz edilenler vekili Avukat M. K. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi G. Ü. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; mahallinde yapılan uygulama neticesinde çekişmeye konu yapılan bağımsız bölümlerin, Belediyece onaylı mimarı projesine göre baştan beri bağımsız bölüm oldukları saptanmış olmakla, davanın reddedilmesi bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 3.40.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.