MAHKEMESİ : PAZAR(RİZE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2008NUMARASI : 2007/237-2008/209Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, ortak miras bırakan adına kayıtlı 928 parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu çay bahçesi kısmının kendilerine isabet ettiğini, murise ait mevcut binanın ise taksime konu edilmediğini ancak davalının çay bahçesi ve evden yararlanmalarına engel olduğunu ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuşlardır.Davalı, davanın reddini savunarak 928 parsel sayılı taşınmazdaki binanın kendi adına tespiti isteğiyle dava açmış ve her iki dava birleştirilmiştir.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...davadan önce çekişmeli taşınmazın tamamını davalının kullandığı ancak yargılama aşmasında davacıların da kullanımına bıraktığı yer bulunduğu, başka bir ifade ile davacılar yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşmediği belirlenmekle el atmanın önlenmesi davasının konusuz kalması karşısında bu istek bakımından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması, öte yandan dava tarihine kadar çekişmeli taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığı davalı beyanıyla sabit olup davalının bu beyanı ile 02.11.1999 tarihli ihtarname gözetilerek davacıların payına isabet eden ecrimisilin belirlenerek hüküm altına alınması gerekeceği, ayrıca muhtesatın kimin tarafından yapıldığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken “ binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespiti şeklinde paylı mülkiyet hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde karar verilmiş olması da doğru değildir....” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, F.B. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.2.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat R. U. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleşen dava, binanın birleşen davanın davacısı tarafından yapıldığının tespitine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak birleşen dava yönünden muhtesatın davalı tarafından yapıldığının karar altına alınması ve dava sırasında davalının elatma olgusuna son vermesi sebebiyle bu istek yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yönlere ilişkin davacının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, mahkemece hüküm altına alınan ecrimisilin taşınmaz üzerinde bulunan bina dışında kalan bölüm yönünden hesaplandığı,oysa binanın oturduğu alanında ( zemininde) ecrimisilin hesaplanmasında gözetilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.O halde, mahkemece bu hususun gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilemsine, 3.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.