Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1250 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 12493 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: HALFETİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 14/09/2006NUMARASI: 2005/176-177Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden paydaşı olduğu ..parsel sayılı taşınmaza,davalının ev yapmak ve etrafını duvarla çevirmek suretiyle müdahale ettiğini eleri sürüp;yıkım isteğinde bulunmuş, müdahil davacı ise,çekişmeli taşınmazda kendisinin de payı olduğunu belirtip davaya dahil olmak istediğini bildirmiştir.Davalı, çekişmeli taşınmaza köy orta malı zannederek duvar yaptığını,özel mülk konusu olduğunu öğrenince de taşınmazın paydaşı olan dava dışı İsmet'ten payını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını,tüm paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşmuş olup,aynı durumun devam ettiğini belirterek,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,dava açıldıktan sonra davalının,dava dışı paydaş İsmet'in payını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı ve çekişmeli 564 parsel sayılı taşınmazın davalının yaptığı ev dışındaki tamamının davacı ve müdahil tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı ve müdahil davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava,yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu,davacının ve müdahilin kayden paydaş bulundukları,davalının ise kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı,mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmış,davalı ise 19.10.2004 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesiyle dava dışı paydaş İ... K..payını satın aldığını belirterek davaya karşı koymuştur.Gerçekten de,davalının dava açıldıktan sonra 19.10.2004 tarihinde dava dışı paydaş İ..n Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesiyle pay satın aldığı sabittir.Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmeleri sahibine taşınmazın sicil kaydının devir isteğini öngören bir akit olup,ifraz edilmedikçe veya ferağa icbar davası ikame edilip tescil yönünden bir karar alınmadıkça konusunu teşkil eden taşınmazdan yararlanma,tasarruf ve kullanma gibi bir hak sağlamaz.Bir başka ifadeyle sahibi lehinde kişisel hak doğurur.Buna göre,davacının mülkiyetten kaynaklanan ayni hakkı karşısında davalının kişisel hakkının korunamayacağı açıktır.Hal böyle olunca, davacının mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı ve müdahalin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,8.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.