Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12469 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 8336 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : SOMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/02/2012NUMARASI : 2010/118-2012/71Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava; tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların dava konusu 640 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3/6 payda, dava dışı M... B... mirasçıları ile birlikte iştirak halinde malik oldukları, tüm iştirakçilerin katıldığı 30/07/2003 tarihli akitle çekişmeli 3/6 payı Soma Meslek Yüksekokulu Yaptırma ve Yaşatma Derneğine, Meslek Yüksek Okulu binası yaptırılmak koşuluyla temlik ettikleri, anılan Dernek tarafından da 24/02/2009 tarihinde "okul yaptırılması koşuluyla İl Özel İdaresine bağışlandığı, böylelikle davalı İl Özel İdaresi adına sicil kaydının oluştuğu, anılan taşınmazda 23/08/2010 tarihinde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda 640 ada, 3, 4 ve 5 sayılı imar parselinin oluştuğu, 640 ada, 4 sayılı imar parselinin davalı İl Özel İdaresi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacılar; çekişmeli payı Meslek Yüksekokulu yapılması koşuluyla bağışladıkları halde aradan geçen süreye rağmen meslek yüksekokulu yapılmadığı gibi lise yapılmak üzere çalışmalara başlanıldığını, bağış koşulunun yerine getirilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Somut olayda; husumetin imar uygulaması sonucu oluşan ve davanın konusunu teşkil eden 640 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olan davalı İl Özel İdaresine yöneltildiği halde mahkemece 30/07/2003 tarihli resmi senette şartlı satış işleminin davacılar ile Soma Meslek Yüksekokulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği arasında yapıldığı, davalı Manisa İl Özel İdare Müdürlüğünün sözleşmede taraf olmadığı, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle "husumet yokluğu nedeniyle" davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki ya da malikleri aleyhine karşı açılır. Bu şekilde açılan dava sonucu verilecek hüküm infaz kabiliyeti taşır. Kayıt malikinin taraf olmadığı bir dava sonunda verilecek hüküm malikin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki bu da hem Anayasanın 35. maddesinin teminatı altında bulunan TMK'nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Hem de gerek 1086 sayılı HUMK'nun gerekse 6100 sayılı HMK'nun temel ilkesi olan, davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.Hal böyle olunca; iptal tescil istemi ile açılan davada husumetin kayıt malikine yöneltilmesinde bir isabetsizlik olmadığından işin esasına girilmesi, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.