Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12465 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8299 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2013NUMARASI : 2012/399-2013/100Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 660 ve 662 parsellerin kayden davacıya ait olduğu, 661 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı bulunduğu, anılan taşınmazlarda davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, kayden maliki olduğu 660, 611 parsel sayılı taşınmazlar ile Kurudere köyü, Köyiçi ve Kocakaya mevkiinde bulunan tapusuz taşınmazını davalının komşu parselden sınır ihlali yapmak suretiyle işgal ettiğini, yol olarak kullandığını, duvarını yıkıp hayvan pisliği döktüğünü, kokudan ve sudan evinin zarar gördüğünü ileri sürerek eldeki davayı açmış, yargılama sırasında dava konusu ettiği parselleri 660, 661 ve 662 parseller olarak açıklamış, 611 parsel sayılı taşınmazın kendisi ile ilgisi olmayıp, sehven davaya konu ettiği 611 parsele ilişkin davasından feragat ettiğini, 661 parselin de haricen satın alma suretiyle zilyedi olduğunu bildirmiştir.Davalı, 660 parsele müdahale etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişmeye konu odun yığılan, duvarı yıkılan, kümes yapılan ve hayvan pisliği dökülen yerin davacı parsellerin dışında, 662 parsel ile davalıya ait 530 parsel sayılı taşınmazın arasında kalan, kadastro ile yol boşluğu olarak bırakılan alanda kaldığı, davacı parselleri dışında olduğu, sözü edilen eylemler davalı tarafından yapılsa dahi haksız elatma olarak nitelendirilmeyeceği, ne varki, bu bölüme dökülen hayvan pisliğinin davalı evine çok yakın olması nedeniyle davalı tarafından döküldüğü düşünülerek yağmur suları ile hayvan pisliğinin davacının 545 ve 546 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan evine zarar verdiği, yolun tesviye ve dolgu yapılması sorumluluğunun davacıya yüklenemeyeceği, yol kısmını davalının kullandığı belli olmadığı, 661 parsele yönelik davasından davacının feragat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Bilindiği gibi, elatmanın önlenmesine yönelik istek haksız eylem niteliğinde olup, davanın haksız eylemi gerçekleştiren kişiye karşı açılması gerektiğinde kuşku yoktur.Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 74.) maddesi hükmü gereğince; hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Somut olayda, mahkemece, yapılan araştırma ve uygulamanın hüküm vermeye yeterli olduğu söylenemez. Şöyle ki, davaya konu edilen parsellere davalının bir müdahalesi olmadığının kabulü suretiyle hüküm kurulmuş, dava konusu edilmeyen ve davacıya aidiyeti tespit edilmeyen 545 ve 546 parsellerde bulunan evinin zarar gördüğünden ve bu zarara davalının sebebiyet verdiği düşüncesi ile ihtimale binaen sonuca gidildiği ve talep olmadığı halde yıkıma da karar verildiği görülmektedir. Kaldi ki, davacının evine hayvan pisliği dökülen yerin mesafesi, ne şekilde davacı evinin zarar gördüğü de belirlenmiş değildir. Hal böyle olunca; davacının talebi gözetilerek, mahallinde yeniden uzman bilirkişiler eliyle keşif yapılarak davalının hayvan pisliği dökmesi nedeniyle davacının bir zararının olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, zararın varlığı halinde çözüm öneri ve yollarının belirlenmesi, bu yönde bilirkişilerden denetime elverişli ve uygulamayı gösterir rapor alınması, önceki bilirkişi raporları arasında çelişkinin de giderilmesi ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istek olmayan konuda talep aşılarak ve parsel numaraları karıştırılarak yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.