MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/11/2012NUMARASI : 2012/721-2012/1379Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgisinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan Mehmet kızı Saliha Türkmen'in kimlik bilgisinin, 514 parsel sayılı taşınmazın kaydında “ Mehmet kızı Halime” olarak; 554 parsel sayılı taşınmazın kaydında ise “ M. kızı S. T. olarak yazılı olduğu ileri sürülerek, tapu kayıtlarının nüfus kaydına göre düzeltilmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler (satış akit tabloları ve ekleri) getirtilmelidir. 2- Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. 4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5- Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Ne var ki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki, yöntemine uygun olarak zabıta araştırması yaptırılmamış, davacıların mirasbırakanları ile kayıt maliki arasındaki ilişki nüfus kayıtlarıyla doğrulanmamış, buna ilişkin olarak davacılardan veraset ilamı alınmamıştır. Keza, mahallinde keşif yapılıp taşınmazların kimlerin kullanımında olduğu hususu da belirlenmemiştir. Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, miras bırakanla davacılar arasındaki irsi ilişkinin taraf sıfatı bakımından veraset ilamıyla veya nüfus kayıtlarıyla tevsik edilmesi, ardından yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde usulüne uygun zabıta araştırması yaptırtılması, mahallinde bilirkişilerin ve davacı tanıklarının da katılımıyla keşif yapılıp sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; yasal hasım olan davalı Tapu Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.