Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12427 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3189 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/11/2012NUMARASI: 2008/98-2012/698Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl ve birleşen dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada davalı S...T... bakımından husumet yokluğu nedeniyle diğer davalı bakımından esastan davanın reddine, birleşen dava bakımından ise elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Ne var ki, ileri sürülen hususların değerlendirilebilmesi öncelikle yöntemine uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir dava ile mümkündür.Oysa gerek asıl gerekse birleşen dava dilekçelerinde; dava değerinin talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi istekleri bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu istek yönünden bir açıklama yapt??rılmadığı, keşfen değerin saptanmadığı, harç tamamlatılmadığı gibi hükümde de karar ve ilam harcının ecrimisil miktarı üzerinden belirlendiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 413 (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 120. maddesi) ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanırken, 30.maddede " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya edilemeyeceği, HUMK.'nın 409.maddesinde (6100 sayılı HMK'nın 150. maddesinde ) ise; gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca; asıl ve birleşen davanın dava dilekçelerinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından çekişmeli taşınmazla ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacı yana çekişme konusu taşınmaz malın değerinin açıklattırılması, değere itiraz edilmesi halinde keşfen değerin saptanması, belirlenecek değer üzerinden yukarıda belirlenen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle harcın tamamlattırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, kabul edilen ecrimisil değeri üzerinden harç alınmakla yetinilmesi isabetsizdir. Davacı yan, temyiz dilekçesinde sair nedenler demek suretiyle bu hususa değinmiştir.Davacı yanın temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.