MAHKEMESİ: GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/11/2011NUMARASI: 2009/334-2011/703Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.11.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M... Ö... İle temyiz edilen davalı N... Ö... Vekili Avukat Ö... K... Geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, aksi takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Getirtilen kayıt ve belgelerden; davalılardan İ... S...'in davacı G... Ö... Aleyhine çekişmeli 24 sayılı parseldeki 2/3 pay hakkında inançlı işleme dayalı olarak 08.04.2008 tarihinde 2008/166 Esas sayılı davayı açtığı; avukat olan davalı N... Ö...'ın anılan davada davacının vekili olduğuna dair vekaletname ibraz ederek davaya katıldığı ve davayı kabul ettiği, kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği, avukat N...'nin temyizden de feragat ettiği ve kararın 05.06.2008'de kesinleştirilerek sicile yansıtıldığı; ayrıca, davacının 2008/166 Esas sayılı dava hakkında 2009/54 Esas sayılı iade-i muhakeme davası açtığı, ancak o davanın da 08.04.2009 tarihli kararla reddedildiği ve 27.01.2010 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Davacı, daha önce icra işlerini takip etmesi için vekalet verdiği avukat N...'nin davalı İsak tarafından aleyhine açılan 2008/166 Esas sayılı davada bilgisi olmadığı halde kendisinin vekili sıfatıyla davayı takip ettiğini ve İsak ile danışıklı olarak davayı kabul edip temyizden de feragat etmek suretiyle anılan davanın kesinleşmesini sağladığını, böylece çekişmeli 24 sayılı parseldeki 2/3 payının hileli biçimde İsak adına tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış; yargılama sırasında verdiği 03.10.2011 tarihli dilekçesi ile de, yapmış oldukları sulh ve ibra anlaşması uyarınca davalılar İ... S... Ve Y... Ö... Hakkındaki davasından feragat ettiğini, davalı N... hakkındaki davasını ise tazminat davası olarak sürdürdüğünü belirtmiştir.Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki, davalılar İ... Ve Y... Hakkındaki feragat beyanın davalı N...'yi kapsamadığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca, davalı N... yönünden işin esasına girilmesi, tarafların tüm delilerinin ve mürafaa sırasında ibraz edilen 06.11.2012 tarihli dilekçe ile eki belgelerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Kabule göre de, karar gerekçesinde davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddinden söz edildiği halde; hüküm kısmında, davalılar İsak ve Y... hakkındaki davanın feragat nedeniyle, davalı N.... hakkındaki davanın ise sabit olmadığından bahisle reddine karar verilmek suretiyle gerekçeye aykırı olarak hüküm kurulması da doğru değildir.Davacının temyiz tirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.