MAHKEMESİ : MENEMEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/01/2012NUMARASI : 2010/702-2012/32Yanlar arasında görülen tapu iptali ve terkin davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, mükerrer kadastro hukuki nedenine dayalı iptal ve terkin isteğine ilişkindir.Mahkemece, toplulaştırma işlemi sonucunda mükerrer kaydın oluştuğu, toplulaştırma işleminin ise idari nitelik taşıdığı ve idari işlem iptal edilmediği sürece iptal terkin kararı verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştirDosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının ... Köyü 467 parselinin 1958 yılında yapılan kadastro ile oluştuğu,daha sonra davalı taşınmazının bulunduğu .. Köyünde 1961 yılında kadastro işlemlerinin yapıldığı, bu kadastro sonucunda 119 ve 120 parseller oluşturulurken de Fenni Bilirkişinin 21.12.2011 tarihli krokisinde mavi çizgi ile taralı olarak gösterdiği bölümün anılan parseller içerisinde kalacak şekilde mükerrer kadastroya tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde;evvelce kadastrosu yapılan yerlerin ikinci kez kadastrosunun yapılamayacağı,yapılmış ise ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı öngörülmüştür. Bu nedenle, çekişmeli bölümün ikinci kadastro ile davacı parseline dahil olduğu kabul edilmelidir. Somut olayda her iki kadastro işleminden sonra 1998 yılında .. köyü 119 ve 120 parseller toplulaştırma işlemine tabi tutulmuş ve 113 ada 1 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur. Görüldüğü gibi, anılan idari işlem çekişmeli bölümde mükerrer kadastroya konu olan 119 ve 120 parseller üzerinden yapılmış, davacıya ait .. köyü 467 parsel toplulaştırma işlemine tabi tutulmamıştır. Öte yandan, kadastro tespitine ilişkin tutanağın düzenleme tarihine göre tarihi daha önce olan kayıtların ilk kadastro olarak kabulü gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durumda davacıya ait taşınmazın tespit tarihinin daha önce olduğu gözetilerek ilk kadastro olarak kabulü gerekeceğinden daha sonraki bir tarihte tespit tutanağı düzenlenen davalı taşınmaz kayıtları yok hükmünde olan ikinci kadastroya dayalı oluştuğundan işlemin hukuken korunamayacağı açıktır. Diğer bir deyişle, toplulaştırma işleminin illetini teşkil eden ikinci kadastro yok hükmünde olduğuna göre sahih ve önceki tarihli davacının 467 parseline ilişkin kadastro tespiti üstün tutulmalı ve terkine karar verilmelidir.Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalar uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle ,hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.