MAHKEMESİ: İNCESU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/04/2012NUMARASI: 2012/63-2012/83Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir.Davacı TOKİ, davalıyla yaptıkları sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi, taşınmazın malikine tasarruf, yararlanma ve kullanma yetkilerini içeren mülkiyet hakkına vaki her türlü tecavüzün ve elatmanın önlenmesi imkanını vermektedir. Öte yandan, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 3. maddesinde hangi tür davaların tüketici mahkemesince incelenip karara bağlanacağı açıkça düzenlenmiştir. Mülkiyet hakkına dayalı davaların anılan madde kapsamında düşünülmesine yasal olanak bulunmamaktadır.Bu durumda, davacının, davada mülkiyet hakkına dayandığı ve uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca çözüme kavuşturulması gerektiği, kuşkusuzdur.Diğer taraftan; HUMK’nun 13/1. maddesi gereğince taşınmazın aynı ile ilgili davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği çekişmenin birden fazla taşınmazla ilgili olması halinde ise aynı Yasanın 13/2.maddesi hükmü uyarınca taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı tartışmasızdır. Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazın bulunduğu yerden maksat, tapuda kayıtlı olduğu yer değil, fiilen içinde bulunduğu mülki sınırdır. Anılan yetki kuralı kesin ve kamu düzeniyle ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen (kendiliğinden) gözetilmesi gerekir. Aynı düzenleme yargılamanın devamı sırasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinde de korunmuştur. Somut olaya yukarıdaki ilkeler uyarınca bakıldığında; davacı, mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteği ile eldeki davayı açtığına göre, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi tarafından değil, genel mahkemece çözüme kavuşturulması gerekeceğinden, Mahkemenin, mülki sınırları içerisinde bulunan çekişmeli taşınmaza yönelik olarak açılan eldeki davaya bakmaya görevli ve yetkili olduğu kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin belirtilen sebeple temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.