Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12304 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13519 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: SAPANCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/07/2011NUMARASI: 2011/85-2011/216Taraflar arasındaki davadan dolayı Sapanca Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 21.07.2011 gün ve 2011/85 esas 2011/216 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 16.08.2012 gün ve 2696-5746 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, temlik işleminin ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak geçersiz olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı vasisinin, çekişme konusu 119 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davacının sahip olduğu 8/64 payı ehliyetsiz olduğunu iddia ettiği 06.04.2010 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satıştan sonra 20.05.2010 tarihinde ise aynı taşınmazda paydaş olan N.'in davacı aleyhine şufa davası açtığını, 06.07.2010 tarihinde taşınmaz yeniden kısıtlı davacı adına tescil edilmişse de bu durumun şufa talebinde bulunmayı engellemeyeceğini, 17.12.2010 tarihinde de davacının kısıtlandığını ileri sürerek davalıya yapılan devir işleminin geçersiz olduğunun tespitini istediği, Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/143 Esas-2011/103 Karar sayılı dava dosyasında şufa davasının kabul edildiği, fakat temyiz incelemesi sırasında eldeki tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine değinilerek bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; mahkemece her nekadar dava konusu pay davacı adına kayıtlı olduğundan dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı belirtilerek dava reddedilmiş ise de, görülmekte olan şufa davası bakımından davalıya yapılan temlik tarihi (06.04.2010) itibariyle davacının ehliyetsiz olup olmadığının, dolayısıyla sözleşmenin geçerli olup olmadığının tespitinde hukuki yararı bulunduğu kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, değinilen hususların şufa davasında da incelenmesi mümkün olduğundan daha sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için eldeki tespit davası ile yargılaması devam eden şufa davasının birleştirilmesi, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi doğru değildir.Anılan hususlar karar düzeltme dilekçesi üzerine yeniden yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteğinin, H.U.M.K.'nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 16.05.2012 tarih, 2012/2696 Esas- 2012/5746 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 21/07/2011 tarih ve 2011/85 Esas 2011/216 Karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.