MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/10/2005NUMARASI : 2004/304-216Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden maliki bulundukları, parsel sayılı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuşlardır.Davalı, sözkonusu yer için han odabaşıcılığı nedeniyle bedel ödendiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının çekişme konusu yeri, karşılıklı anlaşma ile kullandığı, fuzuli şağil sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; .. parsel sayılı taşınmazın kayden davacılara ait olduğunu, davalının bu yerde mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır.Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen çap kaydında dava konusu taşınmazın 8.11.2005 tarihinde ve karardan sonra dava dışı ...A.Ş'ne satış suretiyle temlik edildiği görülmektedir.Buna göre HUMK.'nun 186.maddesinin öngördüğü usuli işlemlerin gerçekleştirilmesinin gerektiği tartışmasızdır. Bilindiği üzere;dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde usuli işlemlerin tamamlanması ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gereklidir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.