Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1230 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 12472 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : GÖLBAŞI/ANKARA AS.HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2006NUMARASI : 2005/645-579Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu .. parsel sayılı taşınmazı davalının ekip biçmek suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu yerin babası tarafından önceki malikinden satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını, o tarihten beri eklemeli zilyetliklerinin bulunduğunu, satış vaadinde bulunan M.G.’nün mirasçıları aleyhine tapu iptali-tescil davası açtıklarını, o dosyanın beklenmesi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının taşınmazına davalının haksız müdahalesinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.- KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu tarla vasıflı .. parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu görülmektedir.Mahkemece, yapılan araştırma,inceleme ve soruşturmanın hükme yeterli bulunmadığı,özellikle davalının çekişmeli taşınmaza elatıp elatmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptandığı söylenemez.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca,öncelikle elatma olgusunun yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmesi, taraflarca tanık gösterildiği takdirde H.U.M.K.'nun 259. maddesi gereğince keşfen taşınmazın bulunduğu yerde dinlenmeleri,uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye yeterli içerikte krokili rapor alınması,yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,eksik araştırma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,8.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.