Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12280 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7819 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: KADIKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/12/2011NUMARASI: 2009/612-2011/421Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların paydaşı oldukları 60 numaralı kadastro parselinin imar uygulamasına tabi tutulduğu 3 parselin davacı, 4 parselin davalı adına imar çap kayıtlarının oluştuğu, davalının 60 parsel sayılı taşınmaza paylı mülkiyet halinde iken inşa etmiş olduğu yapı ve eklentisinin imar uygulaması neticesinde davacıya özgülenen 3 imar parseline taşkın hale geldiği, ne var ki gerek 3 gerekse 4 numaralı imar parsellerinin hukuki illetini teşkil eden idari işlemin idari yargıda açılan dava neticesinde eldeki davanın derdest olduğu sırada iptal edilerek 29.9.2006 tarihinde idari yargı kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu imar parselinin dayanağı idari işlem iptal edildiğine göre, çekişmeye konu edilen 3 ve 4 numaralı taşınmazların sicil kayıtları Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşmüştür.Buna göre, taraflar arasındaki çekişmenin çözüme kavuşturulması açısından öncelikle taraflara imar çap kayıtlarının iptali ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumuna çevrilmesi bakımından dava açılması için olanak tanınması, açıldığı takdirde o davanın sonucunun beklenilmesi ve imar parselinin iptal edilerek kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi halinde taraflar arasındaki çekişmenin paydaşın paydaş aleyhine açacağı davaya dönüşeceğinden Türk Medeni Kanunu'nun 688 ve devam eden düzenlemeler uyarınca uyuşmazlığın çözüme kavuşturulacağı gözetilmelidir.Diğer taraftan, taşkınlık kamusal tasarruf niteliğinde bulunan idari işlem sonucu gerçekleştiğinden davalının iradesi dışında gerçekleşen bu işlemden ötürü davanın açılmasına sebebiyet verdiği söylenemez. Kabule göre de; davacının yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulması olanaksızdır.O halde, davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazları yerinde olmayıp REDDİNE, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.