MAHKEMESİ: TARSUS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/03/2007NUMARASI: 2006/407-2007/104Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kadastro çalışmalarından sonra davalı bayiinin tespite itirazı üzerine Hazine adına tespit edilen 157 parselin 3200 m2'sinin 158 parsele ilavesi ile 158 parsel miktarının 61950 m2 olarak davalı bayii adına tespit edildiğini tapulama mahkemesinde görülüp, kesinleşen tespite itiraz davası sonucu davalının bayii adına tespit edilen 3200 m2'lik yerin 157 sayılı Hazine parseline ilavesi ile Hazineye ait taşınmazın 15100 m2 olarak tesciline karar verilmişse de anılan miktarın 158 parselden eksiltilmeyerek 61950 m2 olarak bırakıldığını ve 707, 708 ve 709 parsellere ifraz edilerek Hazinenin olması gereken 3200 m2'lik bölümün 812 m2'sinin kamulaştırılan yolda, 2388 m2'sinin ise halen davalı adına kayıtlı 707 ifraz parselinde kaldığını ileri sürerek, 2388 m2'lik kısmın tapusunun iptali ile Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı; çekişmeli taşınmazı iyi niyetle satın alıp ev ve narenciye bahçesi yaptığını, beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacı iddiası sabit görülerek davanın kabulü ile 707 parselin krokide belirlenen 2388 m2'lik kısmının iptali ile bu yer üzerindeki muhtesatların beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmaz üzerindeki muhtesatların davalıya ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, davalı adına kayıtlı çekişme konusu 707 parsel sayılı taşınmazın keşif sonucu alınan hükme yeterli görülen bilirkişi raporu ve krokisinde "A" ile gösterilen bölüm hakkındaki kaydın mükerrer ve görülüp kesinleşen tapulama mahkemesinin 1977/227 esas-1982/338 sayılı kararı ile hükmen Hazine adına tescil edilen yer olduğu belirlenmek ve bu yerle ilgili kaydın çifte tapu oluşturduğu gözetilerek, 2. el durumundaki kayıt maliki davalının Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinden (iyiniyet) istifade edemeyeceği hususu benimsenmek suretiyle tapunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Bu nedenle davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacı Hazinenin temyizine gelince; Mahkemece davalıya ait muhtesatların çekişmeli taşınmazın sicil kaydına şerh verilmek suretiyle dava kabul edilmişse de taşınmaz siciline ne suretle ve hangi hususlarla ilgili şerh konulacağı 3402 Sayılı Yasanın 19 ve Türk Medeni Kanununun 1008 ve takip eden maddesi hükümlerinde, ayrıca Tapu Sicil Tüzüğünün 54, 55, 60 ve devam eden maddelerinde gösterilmiş olup, yasal dayanağı bulunmaksızın tapunun beyanlar hanesine şerh konulmasının doğru olduğu söylenemez. O halde, davalı lehine konulan muhtesat şerhinin de yasada öngörülen anlamda mütalaa edilemeyeceği açıktır.Hal böyle olunca, tapunun iptal ve tescili ile yetinilmesi gerekirken, taşınmazdaki muhtesatların davalıya ait olduğuna ilişkin şerh konulması doğru değildir. Davacı Hazinenin, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 04.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.