Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12259 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10862 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : KUMRU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/07/2013NUMARASI : 2011/78-2013/134Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..........'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, murisinden intikal eden taşınmazların tapuda devir ve intikal işlemlerinin takibi için davalı Fatih'i vekil tayin ettiğini, ancak vekilin maliki olduğu 1, 14, 20, 21 ve 28 parsellerdeki paylarını vekâlet görevini kötüye kullanarak davalı Hanife'ye, 4 ve 19 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı Nazile'ye temlik ettiğini, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek tapuların iptali ile paylarının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacı ve diğer mirasçılar arasında 7.5.1993 tarihinde rızai taksim yapıldığını, babalarından kalacak taşınmazları paylaştıklarını, taksime göre devir işlemlerinin yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, geçerli bir miras taksim sözleşmesinin bulunmadığı, vekilin ise vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların mirasbırakan Abdurrahman adına kayıtlı iken 28.11.2008 tarihinde ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, 21.10.2010 ve 22.10.2010 tarihli resmi akitler ile vekil tarafından davacı ve diğer mirasçıların paylarının davalılara satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile mirasçılar arasında, tüm mirasçıları bağlayan ve TMK'nın 677. maddesinde öngörüldüğü şekilde düzenlenmiş bir miras taksim sözleşmesi bulunmadığı ve dolayısıyla böylesi bir sözleşmeye dayalı olarak yapılan satış işleminin de geçerli olamayacağı, davacıya bir bedel ödendiğinin de kanıtlanamadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak; davacı, çekişme konusu taşınmazlarda mirasbırakandan intikal eden kendi payı yönünden tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu halde, dava konusu yapılmayan diğer mirasçıların payları yönünden de kabul kararı verilmiştir.Hâl böyle olunca; mahkemece, sadece davacının payı yönünden hüküm kurulması gerekirken, davada yer almayan diğer paydaşların paylarının kabul kapsamına alınması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.