Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12249 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10464 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/12/2005NUMARASI: 2002/124-751Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı idare adına kayıtlı .parsel sayılı taşınmazın denizden doldurulmak suretiyle kazanılan kamunun istifadesine ayrılmış tescile tabi olmayan yerlerden olduğunu, hakemde tescile karar verilemeyeceği halde hakem kararı ile yolsuz olarak davalı adına tescil edildiğini, görev aşımı suretiyle verilen tescil kararının kesin olduğundan söz edilemeyeceğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılması gereken yerlerden olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, hakem dosyasında kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı belirlenen yerin Orman Genel Müdürlüğü adına hükmen tescil edildiğini, kesin hüküm bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu .parsel sayılı taşınmazın denizden doldurulan yerlerden olduğundan bahisle arsa vasfı ile Hazine adına tespitinin yapıldığı, orman idaresince kadastro mahkemesinde açılan tespite itiraz davasının, tarafların 3533 Sayılı Yasa kapsamındaki kurumlardan oldukları gerekçesiyle görevsizlikle sonuçlanması üzerine Hakem'de görülmeye devam edildiği, Hakem'de yapılan yargılama sırasında kıyı kenar çizgisi belirlenerek kıyı kenar çizgisi dışında kalan bölüm bakımından davanın kabulüne, 140 m2 lik kısmın tapusunun iptali ile Orman Genel Müdürlüğü adına tesciline, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın kumsal olarak tescil dışı bırakılmasına karar verildiği ve Hakem kararının kesinleşerek infaz edildiği anlaşılmaktadır.Belirtilen süreç içerisindeki hakem kararının taraflar bakımından kesin hüküm oluşturacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerden ötürü davacının temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.