MAHKEMESİ: DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/07/2006NUMARASI: 2005/67-607Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, dava konusu .parselde paydaş olduklarını, davalının dava konusu parselde kayda dayalı bir hakkının olmamasına, açtığı tapu iptal ve tescil davasının red edilmesine rağmen taşınmaza ev, ahır ve samanlık inşa ederek elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır.Davalı, dava konusu taşınmazı kök murisin izni ile kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıların paydaşı oldukları taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının elatmasının önlenmesine, ev, ahır ve samanlığın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine, ecrimisil taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ’ raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu .parsel sayılı taşınmazın kayden davacılara ait bulunduğu, anılan yerde davalı tarafından inşa edilen ev ve ahır nitelikli yapının olduğu görülmektedir.Davalının kayıtla ilgisi yoktur.Bunun yanında yapılaşmalarından bahisle açtığı temliken tescil istekli davanın redle sonuçlanarak kesinleştiği sabittir.Bu durumda davalının çekişmeli taşınmazı işgalinin haklı ve geçerli bir nedenin olduğu söylenemez.Öyle ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisilin hüküm altına alınmış olması doğrudur.Davalının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, çekişmeli taşınmazdaki yapıların tek katlı ev,samanlık ve ahır niteliğinde bulunduğu ve çekişme tarihi itibarıyla değerlerinin 19.402.60 YTL olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yapıların belirlenen nitelikleri ve günümüz ekonomik koşullarında, değerleri göz önünde bulundurulduğunda yıkımlarının aşırı bir zarar doğurabileceğini söyleyebilme olanağı yokturHal böyle olunca, yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428 md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.