Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12201 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11870 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : ŞİŞLİ 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/03/2004NUMARASI : 2003/521-112Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1/3 payına malik olduğu .ada .parsel sayılı taşınmaza davalının haklı bir nedene dayanmaksızın müdahale ettiğini ileri sürmüş, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.Davalı, kiracılık savunmasında bulunmuş, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının haksız elatmasının keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 1/2/2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu . parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere H...K.., G..D...ve . Ç..adlarına 1/3’er paylarla kayıtlı iken davalı ile aralarında 1.2.1997 tarihli ve yine H.. K..ve M..Ç.. ile davalı arasında 1.9.1997 tarihli kira sözleşmeleri yapıldığı, böylece Türk Medeni Kanununun 691. maddesi hükmüne uygun geçerli bir kira ilişkisi kurulduğu; daha sonra M..Ç...’ın 18.9.1999 tarihinde payını M...İ...ye sattığı, ondan da 25.8.1999’da davacının satın aldığı görülmektedir. Yukarıda değinilen olgular karşısında, önceki kayıt malikleri ile davalı arasında kurulan geçerli kira ilişkisinin taşınmazda sonradan pay edinen davacıyı da bağlayacağı kuşkusuzdur.Davacı gibi taşınmazda sonradan pay edinenlerden Y..A..’ın davalı aleyhine aynı nedenlerle açtığı 2002/744 esas sayılı davada verilen kabul kararının da, belirtilen gerekçe ile Daire bozmasına konu olduğu ve bozmaya uyularak kurulan davanın reddine ilişkin hükmün de Dairece onandığı noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen dava dosyasından anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, geçerli kira ilişkisine dayanan davalı tasarrufunun haksız işgal niteliğinde bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir, kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400,00 YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 6.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.