Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12197 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10143 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/01/2012NUMARASI: 2011/365-2012/36Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteğnin reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden tarafların ortak miras bırakanı olan Yakup Altaş'ın 19.10.2008 tarihinde öldüğü, çekişme konusu 17 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölümün muris adına tapuda kayıtlı olduğu, tarafların ve dava dışı mirasçı Yahya'nın çekişme konusu bağımsız bölümde elbirliği halinde malik olmalarına rağmen taşınmazın müstakilen davalı tarafından kullanıldığı, açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda davacının 05.09.2011 tarihinde taşınmazın tamamını satın alarak müstakilen malik olduğu, bunun yanı sıra yargılama aşamasında taşınmazın davalı tarafından boşaltıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, ecrimisil kötü niyetli zilyetin malike ödemekle yükümlü olduğu bedeldir.Somut olayda;Davalı kendisinden başka mirasçılar da olduğunu bildiği halde taşınmazın tamamını kullandığına göre ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; taşınmazın yargılama aşamasında boşaltıldığı gözetilerek elatmanın önlenmesi isteği bakımından konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, miras bırakanan ölüm tarihi ile dava tarihi arası dönem için davacının payı oranında belirlenecek ecrimisilin kabul edilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi de isabetsizdir.Öte yandan; dava dilekçesinde 7.200,00.-TL. değer gösterilerek dava açılıp, 106,95.-TL. harç alındığı halde, harcı yatırılmayan 75.000,00.-TL. üzerinden davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınması da doğru değildir. Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.