MAHKEMESİ: TRABZON 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/02/2012NUMARASI: 2011/412-2012/135Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi isteği yönünden bir değer bildirilmediği, yargılama sırasında da bu yönlerden harç ikmali yapılmadığı gibi hükümde de karar ve ilam harcının kabul edilen ecrimisil miktarı üzerinden alındığı görülmüştür. Hemen belirtilmelidir ki, elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK.’ nun 413 (HMK'nın 120. maddesi) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16, 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu harç alınmasın?? veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmünde de “…muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK.’ un 409. (HMK'nın 150. maddesi) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Oysa, mahkemece değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmeksizin ve öngörülen usulü işlemler gerçekleştirilmeksizin sonuca gidilmiştir.Hal böyle olunca, elatma isteği bakımından davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilerek, davacıya bu istek bakımından dava değerinin sorularak açıklattırılması, bildirilen değere itiraz edilmesi halinde ise keşfen belirlenecek değere göre harç ikmali yaptırıldıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK' nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yerolmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.