MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/10/2012NUMARASI : 2010/762-2012/514Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Mehmet Akif Çetin vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, terditli ilk istek olan tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M... A... Ç... tarafından temyiz edilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde hükmün kapsamının hangi hususları içereceği düzenlenmiş olup, aynı maddenin ( c ) fıkrasında '' Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerini '' içermesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı Yasanın 298/2. maddesinde ise '' Gerekçeli karar, tefhim olunan hüküm sonucuna aykırı olamaz.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme ile , duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçe arasında farklılık yaratılamayacağı kuralı kabul edilmiştir. Bilindiği üzere, mahkeme kararları gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütün olup, gerekçe ile hüküm sonucu arasında açık bir çelişkinin bulunmaması asıldır. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Eldeki davada ise, gerekçeli kararın delillerin tartışılması ve verilen kararın hangi nedenlerle kabul edildiğinin değerlendirilmesine ilişkin bölümünün başka bir dava dosyasına ait değerlendirme bölümü olduğu, bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Değinilen bu durum yukarıda açıklanan ilke ve esaslar ile yasa hükümlerine aykırı olup, anılan hususlar gözardı edilerek başka bir dosyaya ait gerekçe ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.