Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12170 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10774 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: BEYOĞLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/06/2006NUMARASI: 2005/108-194Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Belediyenin mülkiyetinde bulunan parsel sayılı taşınmazı, davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın atölye, bahçe, çok katlı otopark olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı İdare; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece Hakem Sıfatıyla; davalı Bakanlığın çekişme konusu taşınmaza elatmasının önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmiştir.Karar, davalı Bakanlık vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Çekişme taşınmazın aynı ile ilgilidir.Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır. Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ve dava sebebinin taşınmazın aynına yönelik bulunduğu da sabittir. Nevar ki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Görev kuralı; kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır. Öte yandan, yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğe konulan usul hükümlerinin; özellikle mahkemelerin görevini belirleyen kuralların -ayrık durumlar hariç- kesinleşmemiş, eldeki davalarda da uygulanacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 6.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.