Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12155 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11377 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: SALİHLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/05/2006NUMARASI: 2004/530Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakan adına kayıtlı bulunan.... parsel sayılı taşınmazın intikalinden sonra, paylarını, taşınmaz bölünemediğinden davalıyla satış yoluyla temlik ettiklerini,davalının bedelsiz aldığı payları iade etmediğini ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile 5635,7 m2.’şer yere isabet eden payların ayrı ayrı adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı,dava konusu taşınmaz paylarını bedelini ödeyerek satın aldığını, davacıların iddialarını yazılı delille ispat etmeleri gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,çekişme konusu taşınmaz paylarının davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 5.12.2006 Salı gün?? için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz edilen vs.vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava,tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;davacıların miras bırakandan intikal eden .. parsel sayılı taşınmazdaki paylarını 06.09.2001 tarihli akitle davalıya satış yoluyla temlik ettikleri görülmektedir.Davacılar,anılan işlemi bedelsiz yapmalarına rağmen tapuda satış olarak gösterdiklerini,bundaki amacın bölünemeyen taşınmaz paylarının davalıda toplanması olduğunu,daha sonra davalının kendi paylarına ilişkin hakları iadeyi vaat ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davanın belirtilen bu nitelendirmesine göre,davadaki iddianın taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Esasen davacılar,27.04.2006 tarihli dilekçeleri ile namı müstear hukuksal nedenine dayandıklarını bildirmişlerdir. Böyle bir iddianın 05.02.1947 tarih,20/6 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca tarafların imzasını taşıyan yazılı belge ile ispatı zorunludur. Oysa davacılar böyle bir belge ibraz edememişlerdir. Hal böyle olunca;davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2005 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 450,00 YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.