Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12129 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5540 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2012/46-2013/519Taraflar arasında görülen tazminat ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı Sadık tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; -KARAR-Dava, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Sadık tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, mirasbırakan A.. D..’ın maliki bulunduğu 138 ada 4 ve 144 ada 5 parsel sayılı taşınmazları davalı Sadık’a satış suretiyle temliki üzerine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı davanın Kestel Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2007 tarih, 2007/44 esas, 2007/65 karar sayılı kararı ile kabulle sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, bu süre içinde taşınmazları davalıların kullandığını, 138 ada 4 parsel sayılı taşınmaz kapama şeftali bahçesi iken davalılarca şeftali bahçesinin sökülerek tarla haline getirildiğini, bu nedenle zarara uğradığını, zarar karşılığı 5.500,00 YTL tazminat ile miras payı karşılığının haksız kullanımı nedeniyle 1.000,00 YTL ecrimisil olmak üzere toplam 6.500,00 YTL’nin faizi ile birlikte tahsili isteğiyle eldeki davayı açmış, yargılama sırasında ıslah suretiyle 17.520,00 TL. nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, davalı Sadık’ın kayıt maliki olmadığından kendisine husumet düşmeyeceğini, ağaçların varlığı ve kendileri tarafından söküldüğünün sabit olmadığını, davacının tazminat ve ecrimisili gerektirecek bir zararının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların 03.03.1999 tarihinde satış suretiyle davalı Sadık’a temlik edildiği, muris A.. D..’ın bu temlik işleminin muris muvazaası nedeniyle açılan ve kesinleşen mahkeme kararıyla iptal edildiği, muris muvazaası sonucunda edindiği taşınmazı işgal eden kişinin iyi niyetli sayılamayacağı, zaman aşımı süresi sonundan dava tarihine kadar ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği, muris muvazaası nedeniyle açılan davanın intifadan men koşulunu oluşturduğu, 06.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda anılan dönem için belirlenen ecrimisilden davalı Sadık’ın sorumlu tutulması gerektiği, diğer davalıların ecrimisil döneminde tapu maliki olmadıkları, taşınmazı davacının kullanımına engel olduklarının ispat edilemediği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 138 ada 4 ve 144 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davacı ile davalılar E.. T.. ve M.. D.. ile dava dışı kişiler adına hükmen 30.07.2007 tarihi itibariyle paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, öncesinde ise, muris A.. D..’a ait olan taşınmazların 03.03.1999 tarihinde satış suretiyle davalı Sadık’a temlik edildiği, murisin 25.10.2000 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.Öte yandan; davacının davalı Sadık aleyhine mirasbırakan A.. D..’ın çekişme konusu 138 ada 4 ve 144 ada 5 parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasıyla 06.07.2001 tarihinde açtığı tapu iptali ve tescil davasının dairenin kesin bozma ilamı sonrasında Kestel Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2007 tarih, 2007/44 esas, 2007/65 karar sayılı ilamıyla dava konusu taşınmazların davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile miras bırakan A.. D.. mirasçıları adına tesciline karar verildiği, kararın son defa temyiz edilmeden 04.07.2007 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalar sonucu verilen kararlar kurucu değil, açıklayıcı nitelikte olup, mirasçı olan davacının murisin ölümünden itibaren çekişme konusu taşınmazları miras payı karşılığı olarak kullanım hakkı bulunduğu tartışmasızdır.Diğer taraftan, hemen belirtmek gerekir ki, ecrimisil kötü niyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bedeldir. Ecrimisil’den haksız fiili gerçekleştiren ve taşınmazı kullandırtan kayıt maliki birlikte sorumlu olacaktır. Dosya kapsamı ile, çekişme konusu 138 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı Sadık’a temlik edildiği tarihte şeftali bahçesi olduğu, daha sonra şeftali ağaçlarının sökülerek tarla haline getirildiği de sabittir. O halde, davacının bir zararı olduğu ve zararının karşılığı olarak tazminatın hüküm altına alınması gerektiğinde kuşku yoktur.Ne var ki, dava konusu taşınmazlar muris tarafından davalı Sadık’a temlik edildiği halde taşınmazları anılan davalının hiç tasarruf etmediği, taşınmazları diğer davalıların kullandıkları ve icara vermek suretiyle taşınmazdaki şeftali ağaçlarını 2001 yılında söktürdükleri ve o tarihten itibaren yeri tarla olarak kullandıkları görülmektedir. Öte yandan; dava konusu 144 ada 5 parsel sayılı taşınmazla ilgili ecrimisil isteği bakımından da bir hüküm kurulmuş değildir.Hal böyle olunca; öncelikle dava konusu 138 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçların sökülmesinden dolayı meydana gelen davacı zararının belirlenmesi, belirlenecek zarar karşılığı tazminatın kayıt maliki Sadık ile haksız eylemi gerçekleştiren diğer davalıların müteselsil sorumlu tutulması gerekirken gerekçe göstermeden yazıl şekilde tazminat isteğinin reddine kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, her iki taşınmaz hakkındaki ecrimisilin yöntemine uygun şekilde belirlenerek diğer davalıların da sorumlu tutulması suretiyle hüküm altına alınmamış olması da isabetsizdir.Davalı Sadık’ın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.