Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12104 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3596 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2007/197-2013/417Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat V. C. G. ile temyiz edilenler vekili Avukat H. A. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın temlikinin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davanın 09.05.2013 tarihli celsesinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, davacılar vekili tarafından 30.07.2013 tarihli dilekçe ile yenilendiği, yenileme dilekçesi ve duruşma gününün davalılar vekili Av. H.. Ö.. yerine, aynı ad ve soyadını taşıyan ancak adresi Ankara ilinde olan başka bir avukata tebbiğ edildiği, tebligat ve eklerinin bu yanlışlık belirtilerek iade edilmesine rağmen davalılar vekili olan Av. H.. Ö..’e tebligat yapılmaksızın davalılar vekilinin yokluğunda davanın sürdürülerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidirler.Hâl böyle olunca; yenileme dilekçesi ve duruşma gününün davalılar vekiline usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanması ve ondan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek aynı ismi taşıyan başka bir avukata tebligat yapılmak suretiyle davalılar vekilinin yokluğunda savunma hakkını kısıtlayıcı biçimde yargılamanın sürdürülüp karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.