MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/275-2013/157 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; muris muvazaazı hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece; mirasbırakan Mehmet Yıldırım tarafından davalıya yapılan temliki işlemde muvazaa olgusunun gerçekleşdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının; dava dilekçesinde çekişmeye konu taşınmazın değerini 10.000,00TL. olarak bildirdiği ve başvuru harcı yatırılmakla yetinildiği, yargılama sırasında taşınmazın değeri keşfen saptandığı halde nispi harcın alınmadığı, hükümle birlikte dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinde karar ve ilam harcı alınarak yargılamanın tamamlandığı görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 120. maddesi (1086 sayılı HUMK.’nun 413. maddesi) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın çekişme konusu taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın değerinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur. (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Anılan Yasanın 30. ve 32. maddelerinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Hal böyle olunca; davanın niteliği itibariyle harca tabi olduğu ve taşınmazın keşfen belirlenen değerinden davacının payı karşılığının dava değerini oluşturduğu gözetilerek yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde nispi harcın alınması, ondan sonra işin esası incelenerek hükme bağlanması gerekirken, başvuru harcı ile yetinilmesi isabetsiz olduğu gibi hükümle birlikte keşfen belirlenen davacının miras payına karşılık gelen değer üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden eksik karar ve ilam harcı alınması da doğru değildir. Harç konusunun kamu düzenini ilgilendirdiği ve davalının temyiz dilekçesinde sair nedenler demek suretiyle bu hususa da değindiği kuşkusuzdur. Davalının temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.