Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1202 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11910 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 10/06/2008NUMARASI : 2006/211-2008/151Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, dava konusu 492 ada 43 parselin bodrum katında bulunup dükkan olarak kullanılan taşınmazın kayden maliki olduklarını, haklı bir nedenleri olmaksızın davalıların bu taşınmaza elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı M. plan ve projeye aykırı durumda bulunan dava konusu taşınmazı harici satımla satın aldığını, taşınmazın ihya etmesi nedeniyle hapis hakkı bulunduğunu, davalı F. ise davalı Mehmet'in kiracısı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu taşınmazın proje dışı yapılmış olması, davacıların üst katlarda bulunan bağımsız bölümlerin sahipleri olmaları nedeniyle mülkiyet iddialarının doğru olmadığı ve çekişmeli yerin haricen davalı M.'e satılmış olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, kat mülkiyeti kurulmuş bulunan taşınmazdaki binada ortak yere elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacıların kat maliki oldukları halde, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı ancak taşınmazdaki ortak yeri kullandıkları anlaşılmaktadır.İddiaya karşı davalılar, çekişmeye konu edilen binanın ortak yerini bazı kat maliklerinden kiralamak suretiyle kullandıklarını savunmuşlardır.O halde kira savunmasının binada kat mülkiyeti kurulu olduğuna göre, 634 sayılı yasanın 45.maddesi hükmü gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği,bir başka ifade ile geçerli bir kira aktinin varlığının kabul edilebilmesi için anılan ve özel nitelik taşıyan bu düzenleme ile birlikte Kat Mülkiyeti Yasasının 16. ve 19. Maddeleri hükümleri çerçevesinde çekişmenin giderilmesinin gerektiği tartışmasızdır.Hemen belirtilmelidir ki, 634 sayılı yasaya 2814 sayılı yasa ile eklenen (Ek.1) maddesinde aynen "Değeri ne olursa olsun Kat Mülkiyeti Kanununun uygulamasından doğan her türlü uyuşmazlıkların çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olacağı " hükmü öngörülmüştür. zümünde görevli olan mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu mahkemece gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Bilindiği üzere, görev kaidesi kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bir kuraldır.Hal böyle olunca, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK.' nun 428.maddesi gereğince bu yöne hasren BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.