Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1201 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 11343 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: AYBASTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/04/2007NUMARASI: 2006/33-2007/51Taflar arasında görülen davada;Davacı,yeğeni olan dava dışı O.. ..’ye arazi davalarının takibi için vekalet verdiğini,oysa taşınmazın vekaleti kendi yararına kullanarak bilgisi dışında çekişme konusu taşınmazı davalılara temlik ettiğini,iyi niyetinden ve saflığından yararlanıldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptalini istemiştir. Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi .raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi, ,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi, dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanmak suretiyle değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.