Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11944 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9242 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: SİLOPİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/06/2006NUMARASI: 2005/137-132Taraflar arasında görülen davada;Davacı,.ve .parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine itirazlarının reddedildiğini, oysa anılan taşınmazların yitik kişilerden kaldığını ve davalıların hiçbir ilgilerinin bulunmadığını ileri sürüp; tespitin iptali ve Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar; dava konusu taşınmazların, tapu kaydına, satış vaadine ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tespit edildiklerini, iddiaların doğru olmadığını belirtip; davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra davanın açıldığı gerekçesiyle; davanın reddine,..ave . parsel sayılı taşınmazların tespit gibi kayıt maliki A..A...adına tapuya tesciline karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacı Hazine'nin, dava konusu .. ve ..sayılı parsellerle birlikte dava dışı parseller hakkında, "tapulama tespitlerine itirazlarının Tapulama Komisyonu'nun 3.1.1979 gün ve 68 sayılı kararıyla reddedildiği, oysa taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldıklarını" ileri sürerek, iptal ve Hazine adına tescil isteğiyle Tapulama Mahkemesi'ne dava açtığı, 1979/6 esas sırasında görülmekte olan davanın 15.9.2000 tarihli oturumunda verilen ara karar gereğince, çekişme konusu ..ve ..sayılı parsellerle ilgili davanın ayrılarak Silopi Kadastro Mahkemesi'nin 2000/2 esasına kaydedildiği ve mahkemece işin esası hakkında verilen 18.5.2001 tarih 2-5 sayılı kararın Yargıtay 16.Hukuk Dairesi'nin 12.7.2001 gün 7348-4476 sayılı ilamıyla "....ve ..parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tapulama tutanaklarına askı ilanı içerisinde itiraz edilmediğinden tutanakların kesinleştiği, kesinleşen tutanaklara karşı açılan davalara Kadastro Mahkemesince bakılamayacağı..." gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak 15.4.2002 tarih 2001/2 esas, 2002/1 sayılı "dava dilekçesinin görev yönünden reddine" dair karar verildiği ve 15.1.2003 tarihinde kesinleştiği belirtilerek dosyanın Silopi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, anılan mahkemece de 9.2.2005 gün 2003/22 esas 2005/36 sayılı "HUMK'nun 193/IV.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği ve bu karardan sonra 20.5.2005 tarihinde eldeki işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Belirtilen süreci dikkate alındığında, davacı Hazinenin 10 yıllık süre içerisinde açtığı davanın görev nedeniyle reddedildiği ve kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda, süresinde açılan dava ile Hazinenin hakka karşı durduğu, bu suretle tutanağın kesinleşmesi ile başlayan hak düşürücü sürenin kesildiği açıktır. O halde, Hazine bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemez. Kaldı ki, iddianın niteliğine göre, kaçak ve yitik kişilerden kalan taşınmazların zilyetlikle edinilmesi olanağı yoktur. Bu iddia ile açılan davalarda hak düşürücü süre dikkate alınamaz.Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi, gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.