MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/02/2012NUMARASI : 2011/372-2012/105Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali, tescil ve alacak istemine ilişkindir.Eldeki dava, miras bırakanın dava dışı kişiye verdiği vekaletname kullanılmak suretiyle çekişmeli 1868 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümün satışının iptali ile davacı adına tescili ve .....NS 701 plaka sayılı aracın değerinin yasal faiziyle tahsiline ilişkindir.Mahkemece,derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere,derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların taraflarının ve sebeplerinin yanında konularının da aynı olması gerekir.Somut olayda,derdestliğe neden olduğu bildirilen ve daha önce 05.02.2007 tarihinde açılan davada,aynı davacı tarafından aynı davalılar aleyhine, temlik eden miras bırakanın hukuksal ehliyetten yoksun olduğu ileri sürülmek suretiyle,anılan bağımsız bölümün kaydına ilişkin satışın yok hükmünde sayılması ve bu talep yerinde görülmediği taktirde tenkise tabi tutulması istenilmiş,ayrıca ....NS 701 plaka sayılı aracın bağışının da yok hükmünde sayılması ,olmadığı taktirde tenkis talep edilmiştir.Her iki davada serdedilen nedenler karşılaştırıldığında derdestlik anlamında tam olarak örtüştüğü söylenemez.Ayrı nitelikte sayılabilecek bu isteklerin değerlendirilmesi gerekmektedir.Öte yandan,Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde derdest olduğu anlaşılan davada verilen yetkisizlik kararı Dairece,1086 sayılı Yasanın 13. maddesinden söz edilerek onanmış,dosya mahalline iade edilerek onama kararı taraflara tebliğ edilmesine karşın, dosya üzerinde başkaca işlem yapılmamıştır.Bu durumda olayda dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’un 193. ve sonradan yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’un 20.maddeleri hükümleri gereğince yasal süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekecektir.O halde,olayda sağlıklı bir çözüme ulaşılabilmesi ve bu konudaki uyuşmazlığın giderilebilmesi için öncelikle,Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen 2009/439 esas sayılı dava dosyasındaki yetkisizlik kararı nedeniyle davacıya,Yargıtay kararı tebliğ edilmiş olmasına göre,gerekli kararın verilebilmesi bakımından masraf yatırması konusunda önel verilmesi,anılan mahkemece verilecek karar sonucunun beklenmesi,ondan sonra tekrar dosyanın celbiyle yukarıda açıklanan ilkeler de değerlendirilmek suretiyle,derdestlik konusunun sonuca bağlanması,olayda derdestliğin söz konusu olmadığı taktirde işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken ,aksine düşüncelerle anılan hususlar gözardı edilerek davanın derdestlik nedeniyle reddedilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.