MAHKEMESİ : KUYUCAK(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2012NUMARASI : 2011/144-2012/56Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın taraf muvazaası hukuksal nedenine dayandığı ve yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 71 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın davacı K.A. tarafından 03.03.2011 tarihli akitle davalı M.A.'a satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davaya konu 71 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın davalıya devredilmesi halinde dava dışı T. adına tapuda kayıtlı 122 nolu parselin kendisine verileceği yönünde dava dışı kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından, davalının da bulunduğu görüşmelerde kendisinin ikna edildiğini, 71 nolu parseldeki payı davalıya bedelsiz olarak devretmesine rağmen, 122 nolu parselin kendisine devrinin yapılmadığını, hile ile 71 nolu parseldeki payın davalıya temlikinin sağlandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.İddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibarıyla davacı, dava dışı T. ile davalı M.'in fikir birliği içerisinde daha önce iyi niyetli olarak bina yapılan 122 nolu parselin kendisine devredileceği biçiminde bir kanı uyandırılarak 71 nolu parseldeki ½ payın temlikinin sağlandığını bildirdiğinden davada taraf muvazaası hukuksal nedenine değil, hile hukuksal nedenine dayanıldığı görülmektedir.Bilindiği üzere, hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. B.K'nun 28/l (6098 sayılı Yasanın 36.maddesi) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.Somut olaya gelince; Mahkemece hile konusunda bir değerlendirme yapılmış değildir.Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde araştırma ve soruşturma yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.